
İzmir'de kültür-sanat adına 'Post-fuar dönemi'
Küçük sanat insiyatiflerinin, disiplinlerarası çalışmaların, uluslararası festivallerin buluşmaların, konserlerin ve hatta partilerin de (yani işin eğlence yanını hiç küçümsemeden) kendini gösterebildiği bir ortam belli ki artık daha çok ilgi çekiyor. Bu atmosferin oluşma koşulu ise ‘bağımsızlık’. Belediye bütçesinden medet ummadan, belki sadece ‘kolaylık’ umarak gayret gösterecek yeni aktörler ortaya çıksa, yani K2 gibi insiyatifler çoğalsa diye umalım.
Bir başka avantaj da tabii ki gençler. 1980’lerin İzmir’inde benim hatırladığım iki galeri var, Vakko ve Esbank. Şimdi galeri sayısı 24. Acaba gençler, hangi önemli sanatçıları izliyor bu galerilerde? Onu bilmiyorum ama ben kendi adıma Ahmet Adnan Saygun Konser Salonu’nun galerisinde güzel bir sergi gördüm. Dokuz Eylül Üniversitesi Resim Bölümü öğrencilerinin ve mezunlarının çalışmaları kentin başka yerinde hissetmediğim bir enerjiye sahipti. Bölüm Başkanı Prof. Mümtaz Sağlam’ın küratörlüğünde tekniği, konusu, duygusu yerli yerinde, güncelin gayet farkında resimler bir araya gelmiş. Bu sergiden mesela Arzu Oto’nun hüzünlü manzaralarını, ve Sema Kayaönü’nün küçük ‘kağıt kesme’ resimlerini umarım fırsat olur da İstanbullular da görür.